Yağmurda konuşan mı çok ıslanır, yürüyen mi?



Yüzyıllardır insanoğlunun aradığı yanıt sonunda bulundu. En son NTV Bilim Yayınlarından çıkan Felsefe derskitabında da vurgulandığı gibi Herakleitos'tan Derrida'ya kadar herkesi felsefe yapmaya sürükleyen soru bilimsel olarak açıklığa kavuşturuldu.

Ben (Denge Esentürk) ve Münir (Yenigül) uzun süren bir tartışmanın ardından sorunu deneyimlemeye karar verdik ve bir psikolog gözetiminde deneyi başlattık. Yağmurlu İzmir gününde verdiğimiz bu kararın dünyanın Bilim ve Şiir tarihini değiştireceğinin farkındaydık.

Toplumsal sorumluluğumuzun bilincinde olarak, gereksiz konuşma konusunda uzman sayılabilecek olan ben, konuşma kısmını; Münir ise sessizliği yüzünden yürüme kısmını gerçekleştirmek üzere harekete geçtik. Münir'in saç fazlalığı faktörünü göz önünde bulundurarak, denekler olarak yağmur altında bone kullandık. Bilimsel olarak idealliğinden kimsenin şüphe edemeyeceği bir biçimde, deney süresini 17 dakika ayarlayarak, deneyi tamamladık. Münir Ege Üniversitesi Öğrenci Çarşısı'nı 7 kez turladı. Bu sırada ben de gözetmenlerin gözetiminde ölümüne konuştum ve soluk soluğa kaldım.

17. dakikanın sonunda yağmur suyndan izole bir ortamda ıslanma öncesi değerlerle karşılaştırmak üzere ağırlıklarımız alındı ve kaydedildi. Daha net sonuçlara ulaşmak üzere tüm giysilerin suyu, son teknoloji cihazlar kullanılarak sıkıldı ve deneklere ait ayrı haznelerde biriktirildi. Çıplak ten üzerindeki nem de devasa etüv fırınlarında eş zamanlı olarak uçurularak hesaplandı ve bu sonuçlar da ağırlık farklarıyla karşılaştırıldı.

Sonuç: Deneyimizin bilimselliğinde ve şiirselliğinde şüpheler kalmaması için uzun uzadıya açıkladığımız koşulların ve yöntemlerin ışığında tarihi bir sonuca ulaştık. Bu tarihi sonuca göre her ikimiz de bir miktar ıslanmıştık.


Referanslar: Leningrad Cowboys Meet Moses (1994); Felsefe, Robinson, D., NTV Yayınları, 2011; Ege Üniversitesi Şiir Topluluğu Bülteni sonAt #B, Kolektif, Şayet Çıkarsa Yayınevi, 2011. Böyle küçük küçük yazılan yazılar da ne sinirdir değil mi. Bu olay tamamen kurgulanmamış ve gerçek olaylara dayalı bir düş ürünüdür. Sözü geçen tüm kişi, kurumlar gerçek ve olaylar gerçekten yaşanmış ve deneyimlenmişlerdir. Sonuç kısmının ayrılması tamamen inci'ci gençlerin olası taleplerine yönelik olarak düzenlenmiştir. Şiir topluluğu yağmurlu ve hüzünlü günler diler.

0 yorum:

Yorum Gönder