Nassı bi dünya lan burası*

Şimdi seçimden bahsetmek yasak falan ama insan dert etmeden duramıyor.

Bu sabah saat tam 8'de oy vermek üzere kalktım. Gittim oyumu kullandım, vatana millete hayırlı olsun. Diye başlayabilirdi bazı insanlar.

Bugün saat 7.50 civarı uyuyakalmışım. 2'de kalktım. Annemin ısrarları üzerine, onun halkçı partisine oy vermek üzere kahvaltımı yapıp çıktım. Eski okulumda girdim sınava. Nostaljik safsatalar falan yaşıyorum. Anneme dedim ki, bak ben ikinci sınıfı bu derslikte okudum.

Sonra girdik oy vermeye, aldık zarfları kaşeleri daladım kabine. Ver allahım ver. Oy pusulası inledi. Ben durur muyum? Bastım kaşeyi pusulaya, doymuyorum.

Hakkaten doymadım. Aylardır, onca küfürleşmeden, öyle meşgul edilen gündemden, öldürülen muhalif öğretmenin üzerinden, panzeri dövdükten sonra köşede sıkıştırılıp polisce dövülen ve altı ay işgöremez raporu alan "kız mıdır, kadın mıdır bilinmez" insanlardan sonra insan birşey olacak sanıyor. Olmadı. Üç siyasi partiye ve bir bağımsız aday'a bastım kaşemi. Dört (yüz) darbe. Toplam kaç saniye sürdü dersiniz?

Bunun için miydi lan o yaygara.

Sonra çıktım, annem bana salak dedi.

0 yorum:

Yorum Gönder